29 Eki 2009

San Francisco

San Francisco gezilmesi hem zevkli hem de gezme alani olarak kucuk bir yer.. Yani sehri yuruyerek 4 gunde gezip bitirebilirsiniz..

Oncelikle sehirde kalacak sureniz azsa,burada mutlaka gormeniz gereken yerler bence sunlar:
1-Golden Gate Bridge
2- Sanati ve tablolari seviyorsaniz Palace of the Legion of Honor
3- Coit Towerdan sehrin panaromik gorunumu
4- California Academy of Sciences'da planeterium showuna katilmak
5- Pasifik okyanusu sahiline gun batiminda gitmek ,upuzun kumsali koskocaman dalgalari izlemek..
6-Alcatraz adasina gitmek..

Gelelim genel olarak gezilecek yerlere..
Golden Gate Bridge..
Sehrin sembolu haline gelmis dunyanin 2. uzun koprusu. Kopru yayalara acik oldugundan istediginiz sekilde (yaya yada bisikletle) kopruden gecebilirsiniz..

Dusunuyorum da, bizde de ayni kopruler varken , neden bizimki hala yayalara kapali ve tamamen tasit yigini haline getirilmis anlayamiyorum.Burdaki kopruyu gorebilmek icin dunyanin her yerinden insanlar geliyor.. Ilginc olan ne biliyormusunuz, koprunun kenarlarinda bel hizasi haricinde baska hic bir tel orgu vs olmamasi..
Demek istedigim su ki..
Amerikalilarin en iyi yaptigi sey, koklu bir tarihleri olmamasina ragmen sehirlerini iyi pazarlamalari.. Her gordukleri eski seyi kapatmislar eser haline getirmisler..Suslemisler, puslemisler, her yerde anlatmislar.. Boylece sehirlerine bir dolu turist cekmisler..

Bir sonraki yazimda anlatacagim, 1960'larda hapishane olarak kullanilan bir adayi bile aynen oyle birakmislar turizme acmislar.. Dusunun ki sirf o adaya gidebilmek icin bir kisi 36 dolar veriyor ki adaya gunde en az 1000 kisi gidiyor..
Peki bizde ne yapiliyor?? Mesela Bayrampasa Cezaevini bosalttilar ,en azindan kucuk bir bolumunu ayirsalar turizme acsalardi hic mi giden olmazdi.. Ben bile icini cok merak etmeme ragmen, cezaevini kisa bir sure acip hemen kapattilar..

.


Neyse Golden Gateden cikip sahil boyunca sehir merkezine dogru yurudugunuzde yol uzerinde Palace of Fine Arts ve Exploratorium'u goreceksiniz.. Exploratorium daha cok cocuklara uygun bir yer..Ziyaretcilere degisik deneyler yapabilecekleri bir ortam hazirlanmis..
Palace of Fine Arts ise eski donemlerde uygarliklarin sanat eserlerini tanitan bir muze..
Yola devam ettiginizde sehrin en eski tasima sistemi olan ve diger bir sembolu haline gelen Cable Carlara binmenizi oneririm..Sehri onla gezmek guzel oluyor..Cable Carlar aslinda bize yabanci degil Istiklal Caddesinde gordugumuzle ayni..

.
Yine sahil boyunca ilerledigimizde Fishermans Wharf'a ulasiyorsunuz..

Burasi degisik yemek yerlerinin, hediyelik esyalarin, sehir turlarinin kalkis noktasinin oldugu bir yer..Cok hareketli ve eglenceli bu yere birkac kere gideceginizden eminim..
Fisherman's Wharfta en dikkat ceken yerlerden biri ekmek yapilan bir firin..Yuvarlak ekmegin icini oyup,kase gibi icine corba koyulup ikram edildigini ilk gordugum yerde burasi :) Ekmeklerini tavsiye ederim.


Diger dikkat ceken yer Pier 39..Burada hediyelik esyalar, degisik yemek yerleri vs var..Gezmesi guzel tavsiye ederim

.
Ayrica Pier 39'un sahil kismindaki bir alanda en az 100'e yakin deniz aslani gorebilirsiniz.
.

Yine sahil yolunda Golden Gate ile Fishermans Wharf yolu uzerinde bulunan Ghiradelli Square'de eski cikolata fabrikasinin yerine kurulmus olan dukkanlardan ucretsiz cikolata yiyebilirisiniz.. Ghiradelli cikolatalari bu sehrin en unlu cikolata markasi..

Gelelim tekrar Fishermans Wharf'a..
Fishermans Warfta 2 tane muze var..Birincisi Wax Museum..Bircok sehirde oldugundan bilirsiniz balmumu muzesi..Daha once hic gitmemisseniz balmumu muzesine tavsiye ederim..Ama cok fazla kisi yok icinde..


Digeri ise Believe or Not Muzesi (ister inan ister inanma muzesi). Daha oncede bu isimle televizyon programi olan bu muzede dunyanin degisik yerlerinde olan , insanlari sasirtan olaylar ya da konular var..
Ayrica akvaryum gormek isteyenler icinde Bay Aquarium bulunuyor..Fakat bu akvaryum cok buyuk olmadigi icin daha once akvaryum gormusseniz pek tavsiye etmiyorum.. Simdiye kadar Amerikada gordugum hicbir akvaryum beni tatmin etmedi diyebilirim..Hepsi kucukler..

Sehiri panoromik olarak gorebileceginiz en guzel yer Telegraph Hill'de bulunan Coit Tower..Ayni anda San Francisconun iki buyuk koprusu olan kuzeybatidaki Golden Gate ile kuzeydogusundaki Bay Bridge'i gorebilirsinizz..
Bay Bridgenin bir ozelligi de koprunun iki katli olmasi..Ust kisimdan sehre gelis, alt kisimdan sehirden gidis yolu bulunuyor..

Coit Towerdan Bay Bridge..

Coit Towerdan Financial District bolgesi..Sehirde tek gokdelenler,yani buyuk sirketlerin oldugu,ekonominin kalbinin attigi bolum..

Coit Towerdan unlu Alcatraz adasi..Bu ada 1960li yillarda hapishane olarak kullanilmis..

San Franciscoda parklar cok fazla..En buyugu eskiden askeriyenin kullanmis oldugu Presidio.. Golden Gate'e cok yakin..Ayni zamanda icinde biraz once de bahsetmis oldugum Exploratorium ve Palace of Fine Arts var..
Digeri Golden Gate Park..Kopruye gore ayni hizada guneyde kaliyor..
Golden Gate Parkta De Young Museum, Conservatory of Flowers , Japanese Tea Garden, California Academy of Sciences var..
De Young muzesinde, yine dunya ressamlarinin tablolari var.
Japanese Tea Gardende dinlenip cay icebilirsiniz hos bir yer..
Conservatory of Flowersta da dunyanin degisik bolgelerinden cicek ornekleri getirilip bahce ortami olusturulmus..Cok buyuk bir bahce degil ama..
Bu parkin icinde en begendigim yer California Academy of Sciences..
Buyuk bir binanin icinde bir bolumu akvaryum, bir bolumu Afrika canlilarina, bir bolumu dunya iklimlerine, bir bolumu amazon ormanlarinin canlandirilmasina ayrilmis..

Akvaryum bolumu
Bir yer var ki (en guzeli buydu bence) Planeteriuma yani uzaya ayrilmis..Bu yerde koskacaman, yuvarlak sinema perdesini tepenizde dusunun, perde de uzay anlatiliyor..Tamamen uzay ortamida gunesin olusumu, dunyanin donusu gezegenler anlatiliyor..Ama oyle oluyorki seyir boyunca kendinizi uzayda , uzay aracinin icinden dunyayi gunesi goruyormusunz gibi hissediyorsunuz.. O anda dunyada en guzel gorunmesi gereken seyin uzay oldugunu anliyorsunuz..Muthis bir yer mucize yani.. Hala etkisindeyim belli oluyor dimi :)

Diger parkta Lincoln Park..O da Presidio ile Golden Gate Park arasinda bulunuyor..Burada gezilmesi gereken yer Palace of the Legion of Honor..Dusunen adamin dunyadaki 5 orjinalinden biri bulunan bu muzede degisik ressamlarin eserleri bulunmakta..


San Francisco, Kuzey Amerikanin orta kisminda en doguda bulunuyor.. Bu yuzden de Pasifik Okyanusuna uzun bir sahili var.. Pasifik okyanusunun suyu ekim ayi olmasina ragmen buz gibiydi.. Yazin bu denize nasil giriyorlar ya da su isiniyor mu anlamiyorum.. Sanirim yazin sicak su akintisi geliyormus buralara.. Yoksa girilecek gibi degildi su.. Bu upuzun kumsala gun batiminda gelmenizi oneririm..Koskocaman dalgalar ve gun batimi cok guzel oluyor..

Gelelim alisverise :)
Burada alisveris yapabileceginiz en guzel yer Union Square..Ne kadar buyuk markalar varsa hepsinin burada magazasi var..Tabii fiyatlari cok uygun degil.. Ama alisveris yapmasaniz bile gezmesi guzel oluyor..
Alisveris icin gezilmesi ikinci yer ise Chinatown..Bu cin mahallesi Amerikadaki en buyuk cin mahallesinin oldugu yer..
Buradaki cin dukkanlarini gezmek gercekten cok eglenceli.. Yani adamlar butun buyuk markalarin taklitlerini yapmislar :)) Insan gezerken vay be diyor :) iyi benzetiyorlarda..
Hem degisik cin esyalarina, cin kiyafetlerine bakmak, bir medeniyeti tanimak guzel oluyor..

Chinatown Gate (kapisi)

Sonuc olarak ,San Francisco gezmek icin guzel bir yer..Fakat sokaklarda cok fazla evsiz var.. O yuzden geceleri sokaga cikmak insani urkutuyor..

San Franciscoyla alakali diger anlatacagim yer Alcatraz adasi..Orasi basli basina bir yazi oldugundan onu bir sonraki yazimda anlatacagim :)

22 Eki 2009

Zenci Kadinlar


Esim isteyken , sehir merkezine otobusle gittigimde zenci kadinlari bol bol gozlemleme firsati buluyorum :)
Zaten tum yolculuk otobuse binen insanlari gozlemlemekle geciyor.. Dogrusu Istanbul'dayken bu kadar degisik ulkeden insani gozlemleme firsati bulamiyordum :) Hem o kadar karisik ki buralar..
Zenci kadinlarda dikkatimi cekenler, avantajlari ve dezavantajlari :
1- Ne yazik ki bizim gibi kil sorunu cekmiyorlar!! Yuzlerinde tek bir tane kil gormek imkansiz.. Bence cok sanslilar..
2-Dudaklari cok dolgun , sanki dolgu yaptirmis gibiler :))
3- Gozleri hep koyu renk.. Zaten renkli lens taksalar bile yakismaz bence..
4- Saclari genel olarak tuy tuy.. Ogrendigime gore saclari bizim gibi gozukenlerin cogunlugu da aslinda peruk takiyormus..
Gercekten bugun otobusteki 2 kadini gozlemledim, kendi saclarinin ustune peruk tutturmuslardi.. Yani her ne kadar bizim saclarimiz dokuluyorsa da saclarimizin kiymetini bilmeliyiz!!
5-Solaryuma girme ihtiyaclari yok, selulit diye bir sorunlari varsa da hic gorunmuyor ,tas gibi duruyorlar :))
6- Cil sorunu, gunes lekesi gibi sorunlari yok.. SPF kac faktor olsun diye dusunmelerine gerek yok yani :)))))
Bu arada soylemeden duramayacagim, Naomi Campell'i hic guzel ve hos bulmuyorum ben, o kadina nasil hayran oluyorlar anlayamiyorum..
Benim gozlemlediklerim simdilik bunlar.. Isim gucum yok buralarda, bende boyle islerle ugrasiyorum iste napalim :))))))

19 Eki 2009

Yilin Ilk Kar Yagisi..Oradan Buradan Dikkatimi Cekenler




Bir iki gundur burada hava cok sogudu..Hava durumunu sunanlar her ne kadar bu ayda bunun siradisi oldugunu soylesede kar yagisini yasamis olduk.. Umarim biz donene kadar daha yagmaz cunku gezilecek yerleri daha bitiremedim ben :))

Sizlere burada yararlandigim kitaplari tanitacagim.. Ilk ikisini Istanbul'da Taksim'deki kitapcilardan birinden almistim..
Birincisi Boston Gezi Rehberi..Gercekten cok iyi anlatilmis bir kitap, buradaki her yer ve tarihi hakkinda tek tek bilgi verilmis.. Tek kusuru bazi muze giris saatlerinin buradan farkli olmasi.. Belki burada degistirilmistir saatler, yazarlarin haberleri yoktur bilmiyorum.. Ama onun disinda cok isime yaradi diyebilirim..


Ikincisi ABD rehberi..ABD'deki her eyalet ve belli basli yerlerin tek tek anlatildigi guzel bir kitap..NY'da cok isimize yarasi acikcasi..



Diger kullandigim kitap Go Boston Card kitapcigi.. Go Boston Card, daha once de anlatmis oldugum gibi istediginiz gun kadar satin alabildiginiz ve o sure icinde kitaptaki yerleri o kartla ucretsiz gezebildiginiz bir kart.. ABD'deki bircok yer icin bu siteden bu tip bir karta ulasip muzeleri gezebilirsiniz..

Karti almasaniz dahi siteye goz atmanizi oneririm, gideceginiz yerde gezilmesi gereken yerler hakkinda iyi bilgi sahibi olabiliyorsunuz :)) Cunku kartla verdikleri kitabin aynisi web sitelerinde de var ve boylece kitabi okuyarak nerelerde ne oldugunu ogrenebiliyorsunuz..

.
Gelelim diger kitaba..Bu kitabi buradan aldim.. Hafta ici esimin kongresi oldugu icin 5 gunlugune San Fransiscoya gidecegiz.. Ben de bu kitabi alarak , hem bendeki ABD kitapcigi , hem de internetten Go Card San Fransisco kitabiyla karsilastirma yaparak gezi plani hazirliyorum :)) Eczaci olmasaydim kesin turist rehberi falan olurdum herhalde :) Bu kitabi cok begendim..


Yararlandiklarim bunlar..

Gelelim bu aralar dikkatimi cekenlere..
Burdaki marketlerde yok yok diyebilirim..Her ;eyin donmusu, haziri, neyini ararsaniz var.. Tam calisan hanimlara gore bir yer, burdaki marketleri sevdim ya ben :)) Favorilerimden biri mikrodalgada misir patlatma.. Super birsey , kutunun icindeki agizi kapali bir kagit var, icinde de misirlar.. Kagidi mikrodalgaya atiyorsunuz ve 2 dakika icinde misirlariniz hazir.. Istanbulda ben boyle birsey gormedim, goren varsa haber verirse sevinirim oradayken de almayi dusunuyoruz..

Gelelim ozgurlukler ulkesine.. Alttaki resimdeki yer bir alisveris merkezinin orta yeri..Yani magazalarin orta kismi.. Bu hanim ulu orta herkesin gozu onunde iple kas aliyor :)) Cimbiz kullanmiyor sadece iple aliyor.. Simdi herkesin gozu onunde kas aldirmaya alismistim ki bu durumu gorene kadar..Resimde kasini aldiran su anda bir erkek.. Kesinlikle kimsenin ne yaptigina karsi degilim yanlis anlasilmasin, Turkiyede de aldiran var ama boyle aldiranlari goruyorum gizli kapakli utanarak aldiriyorlar falan..
Ama yani, ne diyim, iste bu ya, bisey demeye gerek var mi.. Herkes ozgur , kimse o ne der, bu ne der demiyor.. Yada kosede 3-4 adamin sinirle izleyip, cocugu bekledigi bir yer yok.. Bizim orada olsaydi eminim bu cocuk, alisveris merkezinde gezerken en az 3-4 erkegin sozlu tacizine ugrardi.. Rahatlar ozgurler iste..

18 Eki 2009

Coach Cantalar

Buraya geldigimden beri yaptigim tek alisveris spor ayakkabi, kozmetik ve canta uzerine.. Kiyafetlerin hem modelleri bizim oralardan farkli degil hem de fiyatlari da hemen hemen ayni oldugu icin, elektoniklerin de bir cogunun garantisi Istanbulda gecmedigi icin onlari hic almiyorum diyebilirim..

Gelelim buradaki en pahali cantalara..Oncelikle Coach cantalar diyebilirim... Yaklasik fiyatlari 300-350 dolar olsa da indirimlerde ragbet cok.. Soyle diyeyim, gectigimiz pazartesi burada Colombus Day diye kutlanan birgun vardi. boyle kutlanan gunlerde magazalarda da ozel indirimler oluyor (%30 kadar) o gun hic bir magazanin onunde kuyruk yokken Coachun onunde kuyruk vardi. Kapidaki gorevli siradaki insanlari belli sayida iceri aliyordu..

Su da varki gercekten de hos kaliteli cantalar, ben de cok begendim ama daha o parayi bir cantaya verecek kadar gozum donmedi :))
Iste size begendigim birkac model:










Digerleri Michael Kors, Kate Spade, Fossil de yine bu fiyatlarda.. Ama bence Coachun modelleri daha guzel..

Bu arada, burda Nine West cantalar cok ucuz..En pahalilari 30-40 dolar civarinda.. Yani burada yasayan akraba yada arkadaslariniz varsa bu cantalardan siparis verebilirsiniz :)
Tabii daha da pahalilar var..Mesela Louis Vuitton (500 dolardan basliyor), Burberry (700 dolardan basliyor) gibi.. Bir cantanin bu kadar pahali olmasini bazen anlayamiyorum..
Birde son olarak, burada Kasim ayinin son cumasi yani Sukran Gununun hemen ertesi gunu Black Friday olarak geciyorki bu cuma gununde burdaki hemen hemen her magazada %80lere varan indirim oluyor.. Eger Amerikaya gelecekseniz sakin bu gune bizim gibi donus biletinizi almayin.. (Biz bilmedigimiz icin kacirmis olduk) ..

Gerci su da var ki ,o gun bircok magazanin onunda geceden siralar oluyormus ki Coachun onunu dusunemiyorum :)) Yinede o siraya ve izdihama deger mi onu size birakiyorum.

13 Eki 2009

New York


Haftasonu NY'a gittik..
Hem kaldığımız yere yaklaşık 3.5 saat kadar uzakta olması hem de ilkokul arkadaşımın orada olması nedeniyle buralara gelmişken orayı da görelim dedik.
Burada otoyollar çok güvenli, öyle aşırı hız yapan yok, tırlar bile doğru düzgün sürüyorlar araçlarını..Çünkü kurallar katı, ceza direk evine geliyor, öyle rüşvetle şunla bunla da kuralları çiğneyemiyorsunuz.. Korkmadan, stres olmadan yolda gitmek güzel..
New Yorkla ilgili gezi sayfalarına bakınca doğru düzgün NY hakkında bilgi veren bir site bulamadım.. Oysa ben, netten gideceğim yeri iyice araştırıp, haritadan bulup , öyle gitmeyi tercih ediyorum.. Böylece hem zaman kaybı olmuyor hem de daha planlı bir şekilde her yeri gezebiliyoruz.Bu arada bizim evin gezi direktörünün benim olduğumu söylememe gerek yok herhalde :)

Burada size nereleri gezmeniz gerektiğini anlatacağım, böylece gittiğinizde zorluk çekmeyeceksiniz :)

Arkadaşımın evi Manhattan'a trenle 25 dakika uzakta Little Neck denilen bir yerdeydi.. Eşi sağolsun bize güzel bir plan yaptı ve böylece zaman kaybetmeden birçok yeri gezebildik..

Öncelikle bilmeyenler için New York aslında bir eyaletin adı..Amerika, eyaletlere bölünmüş bir ülke aslında..Manhattan ise gezilecek yerlerin, resimlerde gördüğümüz gökdelenlerin vs olduğu bir ada.. İki kıta parçasının arasında, yüz ölçümü İstanbul Boğazıyla hemen hemen eş olan ama eyaletin kalbinin attığı, üstünde bir sürü gökdelenler, işyerleri , altında ise 7 kat tren ve tranvay istasyonlarının olduğu bir ada! Nasıl taşıyor dimi ..

Manhattan boylamasına caddeler (avenue) enlemesine sokaklarla (street) bölünmüş..Böylece gideceğiniz yerleri bulmanız çok kolay..
Biz cumartesi günü önce midtownu gezdik..Yani adanın orta kısmını.. Zaten birçok gezilecek yer burada..
Midtownda 5.ve 6. caddeyi duymayan yoktur herhalde..Özelliği ise bu caddelerin mağazalarla dolu olması.. Bu iki caddenin arasında dünyanın en büyük mağazası Macy's bulunmakta.. Gezmeniz bir gününüzü alabilir, o yüzden dikkat :) Önce gezilecek yerleri bitirin sonra vaktiniz kalırsa buraya gelirsiniz :)
New York'u tepeden iki yerden izleyebilirsiniz..Birincisi Empire State Building ,diğeri ise Rockefeller Center..
(Empire State Building)
Empire State, bu adadaki tüm gökdelenlerin en uzunu..Ama biz Empire State'li bir New York görmek istediğimizden Rockefeller'a çıktık..Rockefeller 6. cadde 47 . sokakta..Gerçekten yukarıdan eyaleti ve Manhattan'ı izlemek çok güzeldi.. (Rockefeller Center'dan Central Park)
(Rockefeller Center'dan NY ve Empire State)
(Rockefellerden görünüm)
Oradan çıktıktan sonra 7. caddeye geçip 42. sokağa geçtik..Burada Times Square bulunmakta..Times Square 'e akşam üstü yada akşam olunca gitmenizi öneririm..Her yer ışıl ışıl, tabelalar rengarenk,heryer nasıl kalabalık anlatamam..

(Times Square)

Bu arada Times Square'e çok yakın yine gökdelenlerin arasında Bryant Park'da mola verip çay-kahve içebilirsiniz.
(Bryant Park)

7. caddeden ilerleyip 59. sokağa doğru ilerlediğinizde önünüze Central Park çıkacaktır..Central Park toplam 4. cadde 51 sokaktan oluşuyor desem ne kadar büyük olduğunu anlatmış olurmuyum :)
Gökdelenlerin arasında böyle bir park olması çok hoş ama.. İçinde spor yapanlar, gezenler, bisiklete binenler... Özellikle içine girmişken Bephasta bölümüyle Mall kısmını görmenizi tavsiye ederim..
Parkı yürüyerek gezmek istemezseniz parkın önünde at arabaları bulunuyor yada arkada at arabası gibi yerde oturup önde sürücünün bisiklete binerek sizi gezdirdiği araçlar var..
Tam anlatamadım ama resimden anlaşılır herhalde :) Önde bisikleti süren rehber,arkada siz :))
Biz ikincisini tercih ettik hem bisikleti süren kişi size rehberlik de ediyor böylece gezdiğiniz yerin neresi olduğunu biliyorsunuz hem de istediğiniz yerde sizi indirip resim çekmenize izin veriyor.
(Central Park Bephesta bölümü.. Gerçekten rüya gibi)

.

Central Parkın hemen köşesinde Colombus Square bulunmakta..
(Colombus Square)

Bu arada acıktık ne yapacağız diyorsanız..Hoş gelmeyebilir ama bizde önce çekinerek denemiştik birçok sokağın başında Halal Food diye arabalarının içlerinde et, tavuk pişirerek ekmek arası yada pilav üstü satan yerler var. .Genelde yapan kişiler Malezyalı yada o taraflardan biryerden oluyor.. Korkumuzun aksine gerçekten çok lezzetlilerdi, tavsiye ederim.. Bu arada Türk Lokantaları da var etrafta..Ona da gittik tabii, ama o biraz daha uzaktaydı..3. caddede Ali Baba diye bir Türk yeri var orasıda çok güzeldi..Geldiğimizden beri ilk defa kebap yemek iyi geldi :)))
Times Square'de Madam Tussauds bulunmakta..Balmumu müzesi..Biz orayı vakit yetmediğinden gezemedik ama bir dahaki gidişimizde gitmeyi düşünüyoruz..
Ertesi gün downtowna gittik..Manhattan'ın aşağı bölgesi oluyor..
Burada 1875 yılında yapılmış Brooklyn Köprüsünü yürümenizi tavsiye ederim.Tarihi , hoş bir köprü..Hem etrafı buradan izlemek güzeldi..
(Brooklyn Köprüsü)
Brooklyn Köprsünden Manhattan'a geçtiğinizde sol tarafa doğru Battery Park'a gidiniz..Buradan Özgürlük Anıtına giden gemiler bulunmakta.. Özgürlük Anıtı, Manhattan adasına yakın bir adanın üstünde bulunmakta..Uzaktan izlemek aşağıdaki gibi olduğundan adaya gemiyle gitmek gerekiyor..
Gemiyle adaya ulaştıktan sonra adada gezebilirsiniz. Daha sonra da gemi sizi yine oraya yakın, eskiden zencilerin geçiş yeri olan ve geçişte sağlık kontrolüne tabii tutuldukları Elisa Adasına götürüyor..

Özgürlük Anıtından çıktıktan sonra, gemilerin kalktığı yere yakın olan Wall Street'e geçtik..Wall Stres ve Financial Center birbirlerine çok yakınlar zaten..Bu arada Wall Streetteki ünlü boğanın önünde resim çektirmenizi tavsiye ederim..
Oradan çıkıp midtowna doğru gittiğinizde eski dünya ticaret merkezinin olduğu yeri görebilirsiniz..Tabii şuan inşaat halinde.. Ticaret merkezlerinin alanı gerçekten epey geniş..Bu kadar gökdelenin arasında,bu kadar büyük bir alanın içinde yaşanan olayı düşündüğünüzde , gerçekten büyük bir olaymış diyor insan..Tabii burası NY, böyle bir olay nasıl olur, gerçek mi kurgu mu anlayamıyor insan...Neeeyseee konu derin,geçelim....

Bunlar ana gezilmesi gereken yerler,onun dışında adada birçok müze bulunmakta onları gezebilirsiniz,bu arada eski bir kilise olan Trinity Church'e de gidebilirsiniz (hemen Wall Street'in karşısında)..Yada tüm gününüzü alışverişe verebilirsiniz..Tabii şu var ki NY pahalı bir şehir.. Arabayla adaya girdiğinizde bir para alıyorlar (5.50 dolar), çıkarken yine alıyorlar..Manhattan adasına trenle girmek bile pahalı.. Hafta içi rush hourda gidiyorsanız (yani işlerin en çok olduğu sabahtan akşamüstüne kadar) bilet fiyatı 8 dolar, ama diğer zamanlarda haftasonu mesela 3.50 dolar.. Adamlar herşeyi paraya bağlamışlar, yaşaması zor bir yer yani..Ama tabii gezmekte iyi oluyor.

Bunun dışında ben Boston'u daha çok sevdim..Burası çok karmaşık ve hep trafik var..İnsanlarda Bostondaki kadar anlayışlı değil..Böyle işte :)