12 Kas 2010

Bebeğimizle İlk Uçak Yolculuğumuz





Kızımızın ilk büyük yolculuğu ve ilk uçakla yolculuğu Chicago'ya oldu :) Şimdi düşününce vay be bu ne cesaret diyor insan ama o zaman gözümüzü kararttıp çıkmıştık yola :) Hem bu ilkleri yapmışken taaam yapmış olsun, öyle değil mi :) 2,5 aylıkken eşimin kongresi olması nedeniyle hem tatil hem de kongre amaçlı çıktık yola..
Yolculuk yaklaşık 11 saat sürdü..
11 Ekim günü saat 10.30 gibi bindik uçağa. Açıkçası biraz tedirgindim yani kızımız tüm yolculuk boyunca ağlarsa, yerinde durmazsa diye düşünüp durdum ki çok şükür öyle olmadı..
Uçağa binmeden önce neler yaptığımızı anlatayım...
Önce kızımızın 6-7 çeşit kıyafetinin, bol bol bebek bezi, alt silme ıslak mendillerinin, battaniyelerinin, emzirme önlüğünün, alt değiştirirken tuvalette altına sereceğim örtünün olduğu bir bavul hazırladım ve onu uçakta yanımıza aldım..Tabii uçakta üstümüze kusma riskine karşı da kendimize 2 çeşit yedek kıyafet aldım..
Uçağa binmeden önce de İş Bankası'nın müşterilerine özel bekleme yerinde önce biraz kahvaltı yapıp, kızımızı emzirip, altını değiştirdim.. Böylece kızımızı uçağa tam olarak hazırlamış oldum..
Uçağa bindiğimizde ise 2. kısmın en önündeydik çünkü uçak biletlerini satın aldıktan hemen sonra THY yetkililerini arayıp bebek yatağı için rezervasyon yaptırmıştık. Hatta emin olmak için daha sonralarında birkaç kez daha aramıştık ki uçuş günü sorun olmasındı. Bebek yatağını hostesler önümüzdeki duvara uçak havalandıktan sonra takıp, inmeye yakın yerinden çıkarıyorlar. Zaten kalkışta ve inişte bebeklere özel ek kemerle bebeğimiz kucağımıza bağlanıyor.
Neyse yerlerimize oturduğumuzda hemen yanımda bir Amerikalı adam vardı.. Kızımızı görünce adamın resmen yüzü düştü :) Eyvah, tüm uçuş boyunca uyayamayacağız der gibiydi yüzü ki zaten sonra hostese böylesinden bir laf etti.. Ben tabii çok gıcık oldum adama.. Herkesin uçağa binme hakkı var, sana mı soracaktım be adam :)

Uçak kalkarken kızımızın kulağında basınç dengelensin diye emzirme önlüğümü taktım ve kızımızı emzirdim, inerken de öyle yaptım.. Sonrasında hostesler bebek yatağını koydu da kızımızı yatağının içine koyduk. Bu arada uçağın içi soğuk olduğundan bebekleri iyi giydirmek gerekiyor ki rahat uyuyabilsinler.
Böylece bindik uçağa.. Neyse ki sabah saatleriydi ve kızımızın koliğine daha 8 saat vardı. Kızımız yol boyunca genelde uyudu ama inmeye son üç saat kala başladı kolik ağlamaları.. Tabii bizim içinde zor anları.. Son üç saat, yemek dağıtımının olduğu, insanların uyanık olduğu vakitlerdi de kimse rahatsız olmadı :) Tabii kızımızı susturmak için eşim, kucağında bebek, bebeğin yüzü yere bakacak şekilde uçağın içinde yürüdü durdu, insanlarda epey acıdı tabii ona :) Gerçi sağolsun eşim hiç şikayetçi olmadı bu durumdan, kızımız da o pozisyonda epey sakindi :)
Böylelikle geçti yolculuğumuz.. İnerken birçok insan '' good baby'' diyerek kızımızı övdü.. İyi durdu ,aferin vs tarzında sözler söylediler..Hatta yanımdaki Amerikalı bile hayran kaldı kızımıza :) Maşallah :)
Dönüş yolculuğumuz ise 22 Ekim günü saat 20.00'deydi..
Kızımız Chicago'ya gittikten sonra jet-lag olduğundan ve saat düzeni şaştığından kolik saatleri oranın akşamüstlerine rast geldi..Yani akşamüstü saat 3-4 gibi başlayan ve akşam 8-9 gibi biten ağlamalar.. Ama çok şükür ki oranın düzenine hemen alıştı da saat 9'dan sonra derin uykuya geçip sabah 6 gibi uyandı..Zaten biz de jet-lag olduğumuzdan bu saatlerde uyuyup-uyanıyorduk.. Yani uyku konusunda hiç zorlanmadık :)
Dönüşte ise çok şükür yine derin uyku saatlerine geldi yolculuğumuz :) Ama tabii kızımız havalimanında epey ağlayınca, onu görenler epey dehşete düştü :) Yüzlerindeki ifade görülmeye değerdi :) Hatta bir Türk kadın kızımızı görünce alelen 'ay epey de küçükmüş' demez mi.. Ben zaten kızımız ağlıyor bir türlü susturamıyoruz diye tedirginim, yorgunum,kızgınım bir de gelmiş kadın, eşine konuşuyor..Ben de sesli sesli 'İnsanlarda amma yorum yapmaya meraklılar' gibisinden laf ettim..Sana ne be kadın, küçük yada büyük, çocuk benim değil mi..
Neyse bindikten sonra çok şükür ki kızımız hiç ağlamadı..Hatta tüm yolculuk boyunca uyudu, uyandı, güldü vs.. Gidişten daha rahat bile geçti yolculuğumuz..
Yine inerken yolcular kızımıza övgüler yağdırdı.. Hatta bir tanesi ben böyle bebek görmedim vs dedi :))
Aferin benim kızıma..Annesiyle babasını hiç yormadı, üzmedi, rezil etmedi :) Tabii bu arada insanların nazarı da değdi..Çünkü indikten sonra epey ağladı yavrucak, bir türlü susturamadık :)

Hiç yorum yok: